4 Eylül 2009 Cuma

Ha Yumurta-Kapı, Ha Milli Takım-Şampiyona




Milli Takım tam olarak ne oynayacak bilenimiz var mı? Yok. Diyebilir misiniz "Şu şurdan gelecek, şunu yapacak. Biz de golü atacağız." bu iddiada olan varsa gelsin bana da söylesin. Göstersin, ben de bileyim, ben de göreyim arkadaş. Benim Milli Takımım'la problemim budur. 

En basit örneğini şu şekilde vereyim: Modric sakatlandı. Hırvatistan şimdi kara kara düşünüyor... "Modric'in yerini kimle dolduracağız" diye. Çünkü ellerindeki malzeme Modric üzerine kurulu. "Ellerindeki plan" Modric gibi bir oyuncu olması halinde işleyebilir.  Biz de Arda oynamasa? Tuncay? Hamit -ki oynayamayabilir- ? Kim söyleyebilir "Oyun içinde şöyle bir varyasyonun eksikliğini yaşayacağız biz" diye? Kimse diyemez. Çünkü açık ve net şekilde Milli Takım'ın kendine özel bir planı ne bileyim bir oyun stili yok. Arda mesela ters kanatta Sarı-Kırmızı'lı formayla ne yapıyorsa aynı şekilde onu yapıyor. Hamit'in Milli Takım'da Bayern'de yapmadığı ama Milli Takım'da yaptığı bir şey söyleyebilir misiniz? 

Yeni bir şey anlatmadığımı düşünenler vardır, olabilir... Zaten bu Milli Takım ortaya yeni bir sorun bile koyamıyor. Örneğin ben "Milli Takım'ın oyun şekli çok saldırgan/sıkıcı/akıcı/pasif" diyemiyorum. Çünkü belirli bir oyun şekli yok. Arda o gün o çalımı atarsa, Hamit'in şutu kaleyi bulursa, top Nihat'ın ayağına oturursa Milli Takım iyi oynamış oluyor. Çünkü eldeki malzemeyle yeni bir şey yapılması gibi bir çaba yok ortada. Eleştirilebilecek bir malzeme bile yok elde.

Dışardan görüntü şu: Kulüp takımından oyuncular geliyor... Kulüpte ne yaparlarsa aynısını Milli Takım'da yapmaya çalışıyor. Bir ara bir 4-3-3 muhabbeti vardı mesela... N'oldu ki ona? Hikaye oldu... Mucizeli 3.'lük gelirken kimsenin aklına -elbette- Terim'e "Ya sen bir 4-3-3 öğretecektin bize" diyen olmadı, olamazdı da zaten... 

Sonuç ne oldu peki? Ezbere oynayan Milli Takım, Bosna'nın 4 puan arkasında "mucizeli" baraj şansları hayal ediyor... Hayırlı mucizeler Türkiye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder