İngiltere ligi Dünya'nın en kaliteli ligi olarak lanse edildi edileli lig Dünya'nın her tarafından mercek altında. Big Four'un her transfer döneminde yaptığı transferler, satılan, satılacak, krizdeki takımlar, havada uçuşan milyonlarca poundlar... Tabi her ligin olduğu gibi İngiltere'nin underdogları da büyük ilgi çeken başlıklar arasında. Hatta denebilir ki Big Four ailesi kadar dikkat çekiyorlar, takip ediliyorlar ve haklarında bazı zaman Big Four dörtlüsünden bile fazla haber bulabiliyorsunuz. İşte bu sezonun underdogları: Şampiyonluğun gizli belirleyicileri ve tabi ligin sonunda en çok canını dişine takması gerekenler...
FC Burnley: Madem aşağıdakiler dedik lige yeni gelen Burnley'den başlayalım. Genellikle yapabilecekleri en bilinmeyen ekipler Championship'ten gelenler oluyorlar. Burnley de bunlardan biri... Ellerinde fazla bütçeleri olmadığı belli olsa da görünüşe bakılırsa ellerindeki kadroya güveniyorlar. Championship'ten gelen eldeki kadrou çoğunlukla ellerinde tutmuş durumdalar. Derby'den Premier Lig tecrübeli Mears ve İskoçya patentli iki oyuncu Fletcher ve Easton para harcadıkları transferler.Fletcher daha 22 yaşında, İskoçya'da milli olmuş durumda ve son beş sezonda 150'ye yakın maç çıkarmış. İskoçlar'ın İngiltere'ye yatkınlıkları düşünülürse patlama yapabilir... Burnley'se ya tepetaklak olup devre arasında kimi bulurlarsa saldıracak ya da eldekilerle tutunup Premier Lig'de ilk sezonunu atlatacak...
Birmingham City: Takımına en ciddi eklemeleri yaptığını söyleyeceğimiz takım Birmingham. Elbette transfer konusunda ezeli rakipleri Aston Villa'yla kapışmaları mümkün değil. Ancak ligde kalmak için doğru hamleleri yaptıkları söylenebilir. Ekvador'dan gelen 7,5 milyon poundluk forvetleri Christian Benitez ve belki de ondan daha kritik bir hamle; Rangers'dan 1 milyon pound gibi komik bir rakama alınan İskoç orta saha Barry Ferguson. Ekvador Milli Takımı'yla 100'e yakın maç oynamış - bedavaya alınmış hem de - Espinoza, Cardiff'den gelen Championship gediklisi Roger Johnıson ve City'nin neden gönderdiğini anlayamadığım yetenekli kalecisi Joe Hart da diğer adımlar. Birmingham şu transferlerle ligde kalamazsa problemi kulübede aramalı... Hele de ellerinde bunlar dışında Carsley, Bowyer, Mcfadden, Phillips, Carr, Marcus Bent gibi Premier Lig kaşarı oyuncular varken...
Wolverhampton Wanderers: Birmingham'dan sonra en çok parayı harcayan ikinci takım konumunda Wolverhampton. Transferlerin onların ki kadar flaş olmadığını da eklemek lazım... Reading en geri ve en ileri ucundan kaleci Hahnemann ve forvet Kevin Doyle en önemli eklemeler sayılabilir. Özellikle Premier Lig tecrübeleri düşünülürse... Sunderland'den aldıkları sağ kanat Halford ve Marseille'dan gelen Zubar da diğer transferleri. Son olarak ne yapabileceği merakla beklenen orta saha Nenad Milijas -resimde sağda- . Son sezonunda orta saha olmasına rağmen 21 gol sallamasıyla dikkat çeken 26'lık Sırp bakalım çıkışını Premier Lig'e de taşıyabilecek mi?
Sunderland: Son iki sezonda harcadıkları paralar düşünüldüğünde "alt tarafta" olmaması gereken 3-4 takımdan biri Sunderland... Ama Keane'le işler beklendiği gibi gitmeyince ve harcanan paralardan dönüş alınamadıkça tam anlamıyla alt taraf takımı oldular. Keane en sonunda takımı bıraktı ve ne yapacakları şimdi daha da çok merak ediliyor. Bu sezon başı elleri sıkı. Cisse'yi almadılar, sürpriz golcüleri Chopra'yı gönderdiler. Forvete Manchester United bir anda patlayan ve Spurs'te -elbette- sönen Frazier Campbell'ı aldılar. Çok taze ve doğru bir diğer transferleriyse Marseille'den Lorik Cana. Oyun stili, fiziği, liderlik özellikleriyle bir Premier Lig ekibi için daha iyi bir orta saha bulamazdı şu günlerde. Geniş bir kadroları ve hala bir şansları var...
Portsmouth: Araplar'ın ellerini daha yeni attığı, geçen sezonlarda Redknapp'ın büyüttüğü çocuk olarak göze çarpan bir kulüplerdi. Şu an ellerinde göze çarpan birkaç oyuncu var. Ama onlar da zaten Redknapp'ın gidişinden düşüşe geçtiler. Bu arada Blackburn'den bedavaya Mokoena'yu kaptılar ki onlar için harika oldu. Bir Maradona dedikodusu gidiyor ama ne kadar doğru bilinmez... Doğru olsa da ne kadar işe yarar o hiç bilinmez. Alt yedili içinde ne yapacağı en bilinmeyen takım Pompey... Hala bir ayları olduğu düşünülürse bir atağa kalkabilirler. E tabi bana da yazmak düşer.
Hull City: Önce ligi karıştırdılar. Sonra da kendi içlerinde karıştılar. İlk yarıyı üstte bitirmenin gazıyla eksikleri için transferler yapmışlardı. Beklenen sonucu da alamadılar ama en azından enflasyonu tavana vurmuş şu ortamda, oyuncu kovalamak zorunda değiller. Kaybettikleri önemli bir oyuncu yok. Ekledikleri de... Geçen seneki gibi takım oyunuyla sürpriz yapmanın peşinde olacaklardır. Ekonomik kriz de düşünülürse pek fazla hamle yapamayacaklar gibi.
Blackburn Rovers: Çok değil birkaç sezon önce alt tarafa yazamayacağınız birkaç takımdan biriydi Blackburn... Mark Hughes, Bentley, Tugay derken takımın futbolunun temelini oluşturan birçok etmen ellerinden kaydı gitti. En son yine Hughes'la parlayan Santa Cruz'u City'ye iyi bir fiyata okuttular. Ellerinde hala kullanmadıkları 17 milyon poundları var. Ama 17 milyon pound şu piyasada nedir ki? Şansınız yaver gitse, en fazla üç oyuncu alabilirsiniz. İlk 11'e rahatlıkla yazdıkları Mokoena'nın ve genç golcüleri Derbyshire'ın da gittiği düşünülürse üç oyuncudan ve 17 milyon pounddan çok daha fazlasına ihtiyaçları var...
Takımlar elbette bu yaptıklarıyla kalmayacaklardır. Ancak krizin etkisi düşünülürse bu transfer dönemi yukarıdaki hamlelerle de son bulabilir... Kesin olan bir şey var ki İngiltere'nin son sıralarında mücadele yine dişe diş geçecek ve kimin düşeceği son haftaya kadar belli olmayacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder