"Aslan'a Kolay Kura"
"Kartal Bunları Yer"
"Fener'e Köy Takımı"
Hatırladınız değil mi başlıkları? Kolay kura temalı Türk futbol basını başlıkları hani... Bilmemne liginin bilmemkaçıncı sırasındaki AFC Bilmemne'nin Türk takımlarından birine çıkması sonucunda futbol basınımızın yaptığı en teferruatlı analiz bundan ibarettir. Keyfine yapılan Dutchman Blog'da bile kuradan sonra AFC Bilmemne takımının en iyi forvetini, ne bileyim savunmasının en sağlam elemanını okuyabilirsiniz. Ama asla bir Türk gazetesinden, işi futbol yazmak olan bir mecradan böyle şeyler beklemeyin. Adamlar MİT gibi çalıştıklarından istihbarat sızdırmaları da problem oluyor...
İşin şakasını, kinayesini falan bir kenara koyarsak hala çok ilginç bir davranış biçiminin karşımızda durduğunu görüyoruz. Türk basını dünya futbolunu 80'lerden 90'lardan takip ediyor. Ülkelerin kendi yağında kavrulan, kendi halinde takılan ve arada bir Avrupa'da oynayıp fark yiyip dönen kulüplerinin artık tarih olduğunun farkında değiller.
Sene 2009... Herhangi bir küçük takım birkaç başvuru biraz da şansla büyük bir Avrupa kulübünün pilot takımı olabiliyor. Total Futbol, Catenaccio, 4-3-3, hücumcu bek ve daha bir sürü modern terimi, modern futbol anlayışının elementlerini daha birkaç sene önce "Zidaane!" diye sokak maçlarında temsili spikerlik yapan ben bile biliyorum. Bir de sizin transfer haberi kopyalamak dışında bir işte kullanmadığınızı düşünmeye başladığım bir şey daha var: İnternet. Wiki'de birkaç turla dünya üzerinde herhangi bir futbol takımında forma giymiş herhangi bir futbolcunun burcundan, milli formayı ilk giydiği güne, oynadığı altyapı takımının formasına, kuruluş tarihine, çıkardığı diğer önemli oyunculara kadar şeyi öğrenebiliyorsunuz. Veya youtube'da ismini yazıp hangi çalımları iyi attığını, oyun stilini görebiliyorsunuz birkaç videoda.
Dünya öyle bir çağda yani. Arayan aradığını buluyor.Zekasıyla ayıkladığı, ayrıştırdığı kadar uyguluyor, uygulatıyor, uygulatabiliyor artık. Kazakistan'da, Türkiye'de, Mozambik'te veya Malta'da olması bir şeyi değiştirmiyor. Mesela azıcık Ferguson, Mourinho okumuş Ogai denen Kazak takımına 4-3-3'e karşı alanın nasıl daratılacağını öğretebiliyor rahatlıkla, o bile "mind games" yapabiliyor artık. Tabi siz Ogai'yı "Hee Rijkaard da gelecek sizin oralara" diye avutmaya devam edin...Deplasman dönüşü de "Tur için geliyoruz" demesine de şaşmayın ama...
Ha bir de şöyle bir şey var:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder